İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, yolsuzluk suçlamalarıyla ilgili gerçekleştirilen çapraz sorguda ne yazık ki oldukça dikkat çekici bir performans sergiledi. Sorgulama süreci, Netanyahu'nun geçtiğimiz günlerde düzenlenen duruşmaları sırasında tam 1,788 kez “hatırlamıyorum” yanıtı vermesiyle damga vurdu. Bu durum, yalnızca Netanyahu'nun siyasi geleceğini değil, aynı zamanda İsrail’in iç siyasetindeki dinamikleri de derinden etkileyebilir.
Netanyahu, yürütmekte olduğu ofisi kötüye kullanma, rüşvet alma ve kamuoyunu yanıltma gibi ciddi suçlamalarla karşı karşıya. Hakim önündeki sorgulama, yalnızca kişisel suçlamalarla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda ülkenin demokratik yapısında da derin yaralar açma potansiyeli taşıyor. Söz konusu duruşmalar, Netanyahu'nun uzun yıllardır iktidarda kalmasının sonuçlarını görmek açısından büyük önem taşıyor. Başbakanlık rolüne 2009 yılında yeniden dönen Netanyahu, o zamandan beri pek çok skandalla anıldı. Ancak bu seferki durum, hem yargı sürecinin hem de Netanyahu’nun kariyerinin kazandığı ivmeyi kıracak türden.
Netanyahu'nun "hatırlamıyorum" yanıtı vermesi, politik gözlemciler tarafından oldukça dikkat çekici bir strateji olarak değerlendiriliyor. Bu yaklaşım, geçmişte birçok üst düzey siyasetçi tarafından tercih edilen bir savunma mekanizması. Ancak Netanyahu'nun bu yanıtları vermesinin ardındaki gerçekler, halkın güvenine yönelik ciddi soru işaretleri doğurmayı sürdürüyor. Neden böyle bir savunma yolu izliyor? Bu sorular, daha fazla sorgulamaya da yol açıyor. Çapraz sorgulama boyunca yanıtlarını bu şekilde inşa eden Netanyahu, zihinlerde birçok belirsizliği ortada bıraktı.
Netanyahu’nun bu yaklaşımı karşısında halkın tepkisi de oldukça sert oldu. Birçok kişi, bu kadar ciddi bir durumla karşı karşıya olan bir Başbakan’ın bu kadar kayıtsız kalmasını eleştirdi. Sosyal medyada ve çeşitli haber platformlarında kamuoyunun Netanyahu'ya yönelik hoşnutsuzluğu açıkça ifade edildi. Birçok vatandaş, Başbakanın sorguda “hatırlamıyorum” demesinin bir kaçış taktiği olduğunu düşünüyor. Kimi yorumcular, Netanyahu’nun bu tarzını, geçmişteki skandalları inkar etme çabası olarak yorumlarken, kimileri ise bu durumu ağır bir yönetim yanlışlığı olarak görmektedir.
Netanyahu’nun özellikle bu kadar çok “hatırlamıyorum” demesi, bazı uzmanlar tarafından kamu kurumlarına olan güveni zedeleyici bir unsur olarak değerlendirildi. Uzmanlar, böyle bir durumun ülkenin siyasi yapısında derin çatlaklar yaratabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Eğer bu durum devam ederse, Netanyahu’nun siyasi geleceği tehlikeye girebilir ve popülaritesi daha da düşebilir. Çoğu kişi, bu durumun sonucunda erken seçimlerin gündeme gelebileceği öngörüsünde bulunuyor.
Sonuç itibarıyla, Netanyahu'nun verdiği 1,788 “hatırlamıyorum” yanıtı, bir yandan yargı sürecinin ciddiyetini yansıtırken, bir yandan da İsrail iç siyasetindeki belirsizlikleri arttırıyor. Gelecek günlerde bu konunun nasıl şekilleneceği, siyasi analizler konusunda ilgi odağı olmaya devam edecek. Her ne olursa olsun, vatandaşların ve siyasetin gözleri Netanyahu’nun üzerindeki baskıyı artırmaya devam edecek. Geçmişte kendisine oy verenlerin güvenini kazanması, artık daha da zor bir ikna süreci gerektirecek. İsrail’in siyasi geleceği, Netanyahu’nun bu sorgulama sürecinden çıkacak sonuçlara bağlı olarak şekillenecek gibi görünüyor.