Hapishane, birçok insan için azap dolu bir yer olarak bilinse de, bazıları için hayatta bir dönüşüm fırsatına dönüşebilir. Türk Girişimci ve Yazılımcı Murat Yıldız’ın hikayesi, bu dönüşümün en çarpıcı örneklerinden biri. Yıldız, hapiste geçirdiği sürede, yazılım dillerini öğrenerek hayatını tamamen değiştirdi. “Ne kadar kazandığını duyanların gözleri açılıyor” diyen Yıldız, hayatının her alanında yaşadığı bu inanılmaz değişimi ve kazanımlarını paylaşıyor.
Murat Yıldız, yıllar önce yanlış bir karar sonucu hapse girdiğinde hayatının sona erdiğini düşünmüştü. Ancak, cezaevi duvarlarının arkasında, özgürlüğün aslında kişinin elinde olduğunu keşfetti. İlk başlarda, yazılım ve teknoloji dünyasından tamamen uzak bir hayat yaşayan Yıldız, bir raslantı sonucu bir kitap buldu. Kitap, yazılım dilleri ve programlamaya dair temel bilgiler içeriyordu. Her sayfayı çevirirken, zihnindeki yeni ufuklar açılmaya başladı. “Bu, benim için bir dönüm noktasıydı” diyen Yıldız, kendi kendine öğrenim sürecinin kapılarını aralamıştı.
Hapiste geçirdiği süre zarfında, bilgisayar ve yazılım dillerine olan ilgisi giderek büyüdü. Takvimler 2020'yi gösterdiğinde, cezaevinde bir bilgisayar ve internet bağlantısına sahip olmanın ne denli zor olduğunun farkına vardı. Ancak bu, onu yıldırmadı; tam aksine, kendi projelerini geliştirip, yazılımlarını oluşturmak için çaba sarf etmeye başladı. “Her gün sabah altıda kalkıyordum ve akşam on birde yatıyordum. Bu süre içinde kod yazmak için her fırsatı değerlendirdim” diyen Yıldız, bir gün kendi yazılımını hayata geçirmeyi hayal etti. Yıldız’ın azmi, özellikle cezaevi koşullarında birçok insanın gözünü bile açacak bir yolculuğun kapısını araladı.
Hapiste geçirdiği zaman, yalnızca yazılım becerilerini geliştirmekle kalmadı; aynı zamanda onu özgürlüğe bir adım daha yaklaştıran iş anlayışını da şekillendirdi. Çeşitli projeler üzerinde çalışarak, cezaevi dışındaki potansiyel müşteri ve işverenlerle iletişim kurmayı başardı. Yazılımlarının kalitesini ve yararlılığını kanıtlayarak, çevresindekileri etkileyen Murat, yazılım dünyasına iz bırakan bir kimliğe dönüştü.
Bugün, geçmişte olduğu gibi hapiste olmaktan kurtulan Yıldız, yazılımcı olarak kendi kariyerini inşa etmeye devam ediyor. Kazandığı paralar ve başarıları, onun için geçmişteki kötü günlerinin acısını unutturmuş durumda. “Her şey bitti dediğim an, aslında en önemli yolculuğuma başladım” diyor. Bu azim ve kararlılık ışığında, en karanlık anlarından bile nasıl bir başarı çıkarabileceğini gözler önüne seriyor.
Artık özgürlüğüne kavuşmuş bir yazılımcı olarak, Yıldız, geleceğini şekillendirecek projelerine odaklandı. Yazılımlarının yanı sıra, sosyal girişimcilik fikirleri geliştirmek için çalışmalara başladı. “Başka mahkumların da benim gibi yazılımcı olmasını istiyorum. Bu yüzden, eğitim programları oluşturmak için harekete geçtim” diyor. Kendisi gibi zorluklar yaşayan insanlara yardım etmek ve onlara yeni bir hayat sunmak dışında bir hedefi yok.
Yıldız, geçmişinde yaşadığı zorlukların kendine kattıklarıyla, hem eğitim hem de mentorluk alanında projeler üretmeye kararlı. “Cezaevindeki herkesin bir yeteneği var. Onlara doğru yönlendirme yapılmalı” diye ekliyor. Kurmayı düşündüğü sosyal girişim, genç mahkumların bilgi ve becerilerini geliştirmeyi hedefliyor. Yazılımdan sanata kadar birçok alanda eğitimlerle donatılarak topluma kazandırmalarını sağlamayı amaçlıyor.
Yıldız'ın bu hedefleri, sadece kişisel bir başarı hikayesi değil; aynı zamanda hayatta kalma, kendini geliştirme ve başkalarına ilham verme üzerine kurulu bir vizyonun tezahürü. Onun başarısı, her zorlukta bile bir ışık, bir umut olabileceğini gösteriyor. Geçmişteki hatalarının ona özgürleşme fırsatı sunduğunu düşünen Yıldız, umut verici bir dönemin öncüsü olarak adını duyurmayı sürdürüyor.
Sonuç olarak, Murat Yıldız'ın hikayesi, hapishanenin sadece bir ceza değil, aynı zamanda bir fırsat alanı olabileceğini gözler önüne seriyor. Bu tür başarı öyküleri, özgürlüğün, azmin ve kararlılığın ne kadar değerli olduğunu anlatmakta ve genç yaşlı herkes için ilham kaynağı olmaktadır.