Türkiye genelinde, yükseköğrenim gören öğrencilerin en büyük kabuslarından biri olan vize sınavları, bu yıl da birçok öğrenci için kötü bir deneyim haline geldi. Eğitim döneminin ortasında yapılan vize sınavlarına hazırlık sürecinde yaşanan zorluklar, Türkiye'nin pek çok üniversitesinde 50 bin öğrenciyi mağdur durumda bıraktı. Kimi öğrenciler sınavların iptal edilmesi, kimi ise sınav takvimlerinin aksamaları nedeniyle büyük sıkıntı yaşıyor. Bu karmaşık durum, birçok öğrencinin akademik kariyerini tehdit ediyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da vize sınavları öncesinde öğrenciler için hazırlık süreci zorlu geçiyor. Özellikle pandemi sonrası eğitim sisteminin değişmesi, üniversite tercihleri ve ders içeriklerinin güncellenmesi gibi etkenler, öğrencilerin akademik takvimini olumsuz etkiliyor. Bu sene 50 bin öğrencinin vize sınavlarında mağduriyet yaşadığı bildiriliyor. Sınav tarihlerinin sıklıkla değiştirilmesi, ders saatlerinin çakışması ve öğretim üyelerinin derslerle ilgili gereken bilgilendirmeleri yapmaması gibi problemler, öğrencilerin motivasyonunu ciddi şekilde azaltıyor.
Bazı öğrenciler, vize sınavlarına yeterince hazırlık yapamadıkları için yoğun stres altında kalıyor. Geleneksel olarak belli dönemlerde yapılan vize sınavlarının akıbeti belirsizliğe dönüşünce, öğrenciler arasında büyük bir panik havası oluştu. Özellikle büyük şehirlerdeki öğrenciler, hocalarının sınav tarihleri hakkında yaptığı değişikliklerden dolayı isyan ettiklerini dile getirirken, bu durumun eğitim sisteminin işleyişini daha da karmaşık hale getirdiğini ifade ediyorlar.
Öğrencilerin yaşadığı bu mağduriyet karşısında, bazıları çözüm yolları arayışına girdi. Farklı üniversitelerdeki öğrencilerin bir araya geldiği sosyal medya gruplarında, sorunlarına çözüm bulmak için tartışmalar başlatıldı. Birçok öğrenci, üniversite yönetimlerinin daha esnek bir yaklaşım benimsemesini ve öğrencilerin yaşadığı sıkıntıları anlamalarını talep ediyor. “Geleceğimizi etkileyecek olan bu sınavlar için yeterli hazırlık süresinin verilmesi gerekiyor. Öğrenci odaklı bir yaklaşım bekliyoruz,” diyen bir üniversite öğrencisi, zorluklarını sosyal medya üzerinden dile getiriyor.
Diğer bir çözüm önerisi ise, üniversitelerin online destek hizmetleri sunması. Uzaktan eğitimle birlikte öğrencilerin büyük bir kısmının online platformlar üzerinden ders işlemeye alışması, bu tür platformların sınav süreçlerinde de kullanılabileceğini gösteriyor. Bazı üniversiteler, online sınav uygulamalarıyla öğrencilerin sıkıntılarını gidermeye çalışsa da, bu tam anlamıyla yeterli olmuyor. Öğrenciler, eğitim sisteminin daha adil ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını istiyor. “Online sınavlar hala ciddi sıkıntılar barındırıyor, ama şartlar böyleyken elimizden geleni yapmak zorundayız,” diyen bir diğer öğrenci, yaşanan zorlukları en aza indirmek için tüm güçleriyle mücadele ettiklerini belirtti.
4793 öğrencinin sınavları için gerekli olan tüm belgelerin hazırlanması, sınav tarihlerinin belirlenmesi ve yeterli süre verilmesinin, akademik başarı açısından ne denli önemli olduğu vurgulanıyor. Denetim ve gözetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekilirken, “Eğer bu durum böyle devam ederse, hem öğrenciler hem de öğretim üyeleri zor durumda kalacak,” diyorlar.
Son olarak, öğrencilerin yaşadığı bu vize sınavı çilesinin, Türkiye genelinde bir farkındalık yaratması umuluyor. Eğitim alanında yaşanan sorunların çözülmesi için tüm paydaşların bir araya gelerek ortak çözüm yolları bulması gerektiği açıktır. Gençlerin ve öğrencilerin bu zorlu süreçte seslerinin duyurulması, eğitim sisteminin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.
Özellikle yükseköğrenim gören gençlerin, eğitim hayatlarını sürdürebilmeleri için bu konuların dikkate alınması ve gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılması gerekmektedir. 50 bin öğrencinin yaşadığı sıkıntılar karşısında, eğitim otoritelerinin harekete geçmesi, öğrencilerin hayatındaki belirsizlikleri azaltabilir ve gençlerin daha sağlıklı bir eğitim süreci geçirmelerini sağlayabilir. Vize sınavları, her yıl olduğu gibi dikkate alınması gereken bir konu olup, aktif çözümler üretilmesi gereken bir süreç olarak görülmektedir.