Yüzyılı devirenlerin sayısı günden güne azalırken, 101 yaşındaki Fatma Nine, sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmenin sırlarını paylaşıyor. Modern yaşamın getirdiği pek çok hastalık ve sağlık sorunu karşısında, Fatma Nine’nin en büyük sırlarından biri, beslenme alışkanlıkları. Uzun yıllar boyunca sağlıklı kalmayı başaran Fatma Nine, genç yaşlardan beri hayatında yer edinen dört temel besin maddesinin, ona 101. yaş gününü kutlayacak kadar güçlü ve enerjik kalmasına yardımcı olduğunu belirtiyor. Bu yazımızda, Fatma Nine’nin yaşama dair tecrübelerini ve uzun ömrünün şifrelerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
İstanbul’un gözde semtlerinden birinde, altmışlı yıllarda inşa edilen küçük ama sevimli evinde yaşayan Fatma Nine, mutluluğun ve sağlığın kapılarını açan besinleri seçerken dikkatli davranıyor. Aidiyet duygusu ve aile bağlarına verdiği önemle birlikte, beslenmesine de özel bir dikkat gösteriyor. 101 yıllık hayatı boyunca yalnızca vücut sağlığını değil, ruh sağlığını da besleyerek yaşamını sürdüren Fatma Nine, her gün düzenli olarak bu dört besini tüketerek enerji seviyesini yüksek tutmayı başarıyor.
Fatma Nine'nin yaşamında önemli bir yer tutan ilk besin maddesi zeytinyağı. “Zeytinyağı, benim için sağlık ve mutluluğun sırrı,” diyor. Zeytinyağının kalp sağlığını koruduğunu, yüksek antioksidan içerğiyle vücudu zararlı maddelerden arındırdığını vurgulayan Fatma Nine, her sabah bir tatlı kaşığı zeytinyağı tükettiğini belirtiyor. Zeytinyağının yanı sıra, salatalarında ve çeşitli yemeklerinde de bolca kullandığına dikkat çekiyor. Zeytinyağı, Akdeniz mutfağının bel kemiği olarak bilinirken, özellikle düşük kolesterol seviyesi ve kalp-damar sağlığına katkıları ile tanınıyor.
Bir diğer temel gıda maddesi ise, besin değeri açısından son derece zengin olan yumurta. Protein kaynağı olarak bilinen yumurta, vücudun ihtiyacı olan birçok vitamin ve mineral ile dolu. Fatma Nine, gençliğinden beri kahvaltılarında yumurta yemek alışkanlığı olduğunu ve her gün tükettiği bu besinin, onun fiziksel ve zihinsel sağlığını desteklediğini ifade ediyor. “Yumurta yemediğim bir gün, kendimi tam olarak iyi hissetmiyorum,” diyor Fatma Nine. Yumurta, ayrıca kas kütlesini korumak için de önemli bir rol oynuyor ve yaşlanma sürecinde doğru bir beslenme planının azami ölçüde fayda sağladığı biliniyor.
Fatma Nine’nin yaşamında yer edinen üçüncü besin maddesi ise ayran. Özellikle sıcak yaz günlerinde aniden serinlemek ve vücut sıcaklığını dengelemek için ayranı tercih ettiğini belirtiyor. Şeker ile beslenen bakterilere karşı bağışıklık sistemini güçlendiren ayran, aynı zamanda sindirim sisteminin düzgün çalışmasına da yardımcı oluyor. “Yaz kış ayran içerim” diyen Fatma Nine, ayranın kendisine sağlık ve ferahlık sağladığını vurguluyor.
Son olarak, bu uzun ömürlü bireyin mutluluk kaynağı olarak söylediği besin; taze meyve ve sebzeler. Mevsimine göre sebze ve meyve tüketiminde dikkatli olan Fatma Nine, özellikle taze ve organik ürünleri tercih ediyor. Vitamin konusunda zengin olan meyve ve sebzelerin, bağışıklık sistemini güçlendirdiğine inanan Fatma Nine, her gün en az üç farklı meyve tükettiğini belirtiyor. “Doğadan gelen taze gıdaları severek yemek, hem ruhumu hem bedenimi doyuruyor,” diyor.
Fatma Nine’nin sağlıklı yaşam sembolü olarak gösterdiği bu dört besin aslında sadece onun değil, ruhsal ve fiziksel sağlığın korunmasında da kritik bir rol oynuyor. Zeytinyağı, yumurta, ayran ve taze meyve sebze kombinasyonunun sağladığı faydalar, bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda. Uzmanlar, bu tür doğal ve dengeli besinlerin insan vücuduna olan olumlu etkilerini araştırmaya devam ediyor. Ona göre, hayatta sağlığın anahtarı sadece nesiller boyu süredir uygulanan geleneksel beslenme alışkanlıklarında gizli. “Sevgiyi ve iyi yaşamayı bilmeli. Hem ruhen hem de bedenen sağlıklı kalmalıyız,” diyor Fatma Nine.
Böylece Fatma Nine’nin hikayesi, yalnızca kendisi için değil, daha genç nesiller için de ilham kaynağı olmayı sürdürüyor. Beslenme alışkanlıklarımız, yaşam kalitemizi doğrudan etkiliyor. Dolayısıyla, Fatma Nine gibi yüzyılı devirmiş olanların öğretilerine kulak vermek, sağlıklı yaşamanın temel taşı olabilir. 101 yaşında bir bireyin bilgeliği, ona hayatın her aşamasında rehberlik etti ve bugün de bu bilgeliği paylaşmaya devam ediyor.